MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
Adli yılın açılması nedeniyle ülke genelinde açıklama yapan Büro Çalışanları Sendikası (BES) üyeleri, yaşadıkları sorunlara dikkat çekti. BES Samsun Şube Başkanı Yılmaz Tuluk, “Samsun Adliyesi ile ilgili yetkililere sesleniyoruz! Ayrım yapmayın, diğer sendikalara verdiğiniz hakları bize verin, antrenman salonları istiyoruz, çocuklarımız için halı saha istiyoruz. Konferans salonları istiyoruz” dedi. kurslar vermek, tiyatro oynamak, türküler dinlemek ve kongreler düzenlemek.” “Biz bunu istiyoruz” dedi.
BES Samsun Şube Başkanı Yılmaz Tuluk, adli yılın açılışı nedeniyle bugün Samsun Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Taluk şunları söyledi:
“YILLARDIR YARGI VE ADLİ ÇALIŞANLARIN BAĞIMSIZLIĞI İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”
“Yargının bağımsızlığı ve yargı çalışanlarının insanca yaşaması ve insanca çalışma koşulları için çabalarımız sürüyor. Bu adli yılın açılışında da bağımsız yargının ve yargı çalışanlarının taleplerinin karşılanması yönünde çabalarımız devam ediyor. Adalet talebinin tüm taleplerin üzerinde olması, yargının bağımsızlığı ve yargı çalışanlarının sorunlarının analizi Yıllardır bunun için mücadele ediyoruz.Yargı yılı açılış etkinliklerini temel alarak dikkat çekmeye çalışıyoruz. 2010 referandumundan sonra yargıya hakim olan toplumun ve mevcut hükümetin yargı sistemini kendi iktidarını güçlendirmek ve toplumsal muhalefeti susturmak için araç olarak kullandığı bir süreç yaşıyoruz, hukuksuz bir süreç. Onbinlerce kişi KHK ile ihraç edilen kamu çalışanlarının sayısı, çoğunluğu siyasi iktidar tarafından toplu pazarlık masasında belirlenen hakem heyeti kararlarının yargısal denetiminin olmayışı, eski içişleri bakanının kolluk kuvvetlerine kolaylıkla talimat vermesi Hukuk kurallarına aykırı hareket ederek kollarını ve bacaklarını kıran güçler, mafya liderleri ve siyasi liderlerin bir arada çekilmiş fotoğrafları. Toplumsal muhalefetin en şiddetli olduğu seyahat etkinliklerinde hukuka aykırı kararlar verilmesi, YSK’nın kararlarının taraflı olması ve antidemokratik ve eşitsiz bir şekilde yapılan seçimlerde yargı yolunun bulunmaması, milletvekillerinin tutuklanması, seçilmiş belediye başkanları yerine kayyım atanması, belediyeler kayyum atayamadıkları yer. Anayasayı kontrol altında tutmak için akıl almaz yöntemlere başvurmaktan kaçınmayan Cumhur İttifakı tarafından Anayasa’nın askıya alındığı bir dönemde, sözde demokrasi oyunuyla yargı yılı açılıyor.
“YARGI YILININ AÇILIŞI SARAY’DA YAPILDI”
Cezasızlık politikaları nedeniyle bir yandan 21 yıllık AKP iktidarı döneminde kadın cinayetlerinin her yıl artarak devam etmesi, kadın cinayetlerinin arttığı bir dönemde İstanbul Sözleşmesi’nden imzayla çekilmesi. o kadar ki, sosyal medyada örgütlenerek adalet arayışına girmek, her yargı paketi açıklandığında yargı çalışanlarının ve yargının sorunlarının çözülmesi gibi garip olayların yaşanmasına neden oluyor. Bir yandan yargıyı siyasi iktidara bağımlı hale getirmenin ötesine geçemedi. Anayasaya göre bağımsız olması gereken yargı, adli yılın açılışını sarayda yaparak adeta kendi varlığını inkar ediyor. Hal böyleyken vatandaşlarımızın hak, hukuk ve adalet talepleri için saray adı verilen adliyelere başvuruları da her geçen gün artmaya devam ediyor. Bir yandan yargı hizmetlerine erişimin ekonomik maliyetinin artması, diğer yandan yıllarca süren dava süreçleri vatandaşlarımızın bu yargı sisteminden beklentilerini zayıflatmaya devam ediyor.
