CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, “Konya’da bir lise öğrencisi, okul müdürü tarafından ‘Sizi MİT’e memur olarak alacağız’ diyerek kandırılarak, şahısla zorla imam nikahına sokuldu. kendisine MİT çalışanı olarak tanıtıldı ve günlerce cinsel tacize uğradı” dedi. gündeme getirdi. Karabıyık, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e; “Bu hastalıklı insanlar nasıl okul müdürü oldular?” soruyu yöneltti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtladığı soru önergesinde; Konya’da 17 yaşındaki lise öğrencisinin okul müdürü tarafından ‘Sizi MİT’e memur olarak alacağız’ diyerek kandırıldığı ve imam nikahına zorlandığı iddialarını gündeme getirdi. MİT çalışanı olarak tanıtıldığı kişiyle ve günlerce cinsel saldırıya uğradığı öğrenildi.
Karabıyık, olayla ilgili önergesinde; “Ailenin şikayeti üzerine kendisini MİT görevlisi olarak tanıtan zanlı tutuklandı. Kendisine yardımcı olan okul müdürü ve diğer müdür de açığa alındı. Emsal zihniyetlerin okullardaki yansımaları yıllardır duyuluyor.”
Karabıyık, Bakan Özer’e, “Konya’da psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayanlardan okul müdürleri hakkında yapılan soruşturmanın sonucu nedir? Bu hastalıklı kişiler nasıl okul yöneticisi olarak atandılar? Şimdiye kadar olaylar tespit edilemedi” diye sordu. bu aşama?” soruları yöneltti.
“MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ HER ZAMAN VAKIF VE DERNEKLERLE İLETİŞİM İÇERİSİNDE OLMASININ NEDENİ NEDİR”
Karabıyık, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den yanıtlanması istenen yazılı soruyla da Milli Eğitim Bakanlığı’nın cemaat ve tarikatlarla ilişkilerini sordu. Karabıyık, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın vakıf ve derneklerle sürekli iletişim halinde olmasının sebebi nedir? Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 975 bin öğretmen varken, bu vakıf ve dernekler neden eğitim hizmeti veriyor?”
Karabıyık, önergenin gerekçesinde, “Eğitim, ülkeyi geleceğe taşıyan bir köprüdür; ancak hatasız şekillenir ve yön çizilirse köprü, hakikati yere serer. 20 yıllık AKP iktidarı, gençleri siyaseten şekillendirmek amacıyla temeli atılan eğitim köprüsü, tarikat ve cemaatlerin, vakıf ve cemaatin arka bahçesidir.” Derneklerin kontrolünde çöktü. Milli Eğitim Bakanlığı, tarikat ve cemaatlerin arka bahçe vakıf-dernekleri ile imzaladığı protokollerle yetkilerinin bir kısmını bu kurumlara devretmiştir. Son 20 yılda eğitim sistemimiz çağdaş eğitimden uzaklaşmıştır. , bilimsel, laik, eğitim normlarına, ideolojik dayatmalara ve vakıf, dernek ve cemaatlere yönelmiştir. Eğitim sistemimize vakıf ve dernek adı altında sızan tarikatlarla imzalanan protokoller ile birçok il ve ilçede bu tarikatlarla toplantı, seminer ve çalışmalar yapılmaktadır.
Karabıyık şu sorulara yanıt aradı:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın vakıf ve derneklerle sürekli iletişim halinde olmasının sebebi nedir? Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 975 bin öğretmen varken, bu vakıf ve dernekler neden eğitim hizmetlerinde yer alıyor? Birçoğunun ilişiği var. çocuklara yönelik cinsel istismar vakaları, bu vakıf ve dernekler neden destekleniyor, Türkiye’de faal olan tekke, medrese ve sıbyan mekteplerinin sayısı ve illere göre dağılımı nedir?”
