- Kızıldeniz Krizi ve Orta Koridor’un Önemi: Şerafettin Aras, Kızıldeniz’deki sorunun, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta Koridor’u, Asya ile Kuzey Avrupa arasındaki ticaretin sürdürülebilirliği açısından daha da kritik bir konuma getirdiğini vurguluyor. Bu da bölgenin lojistik haritasındaki değişim sürecinin hızlandığını gösteriyor.
- Türkiye’nin Liderlik Rolü: Aras, Türkiye’nin bölgedeki lojistik gücünü kullanarak Merkezi Koridor’un geliştirilmesine öncülük etmesi gerektiğini belirtiyor. Bu, Türkiye’nin bölgesel ticaret potansiyelini artırma ve yeni fırsatlar yaratma konusundaki kararlılığının altını çiziyor.
- Merkezi Koridorun Çekiciliği: Merkezi Koridorun Avrupa-Asya ticaretine daha etkin hizmet verme potansiyeline sahip olduğu ve batı ekonomileri için bir çekim alanı oluşturduğu belirtiliyor. Bu durum bölgedeki lojistik projelerinin küresel önemini vurgulamakta ve Türk Dünyasının bu koridora verdiği önemle birleştiğinde potansiyelin arttığını göstermektedir.
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aras, Kızıldeniz’deki sorunun Asya arasındaki ticaretin sürdürülebilirliği açısından Türkiye’nin de dahil olduğu Orta Koridor’u eskisinden daha kritik bir konuma getirdiğini vurguladı. ve Kuzey Avrupa.
“LİDERLİK ROLÜ ALIYORUZ”
Aras, pandemi ve ardından gelen Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin savaşlarıyla birlikte bölgenin lojistik haritasındaki değişim sürecinin hızlandığını hatırlattı. “Bütün bu gelişmeler, Kızıldeniz kriziyle birlikte, Türkiye olarak bulunduğumuz bölgenin ticaret potansiyelini manipüle etmeyi amaçlayan uluslararası koridor savaşlarını yeni boyutlara taşıyor.”söz konusu.
Gelişmelerin Türkiye’ye yeni fırsatlar sunduğunun altını çizen Aras, şöyle konuştu: “Orta Koridorun potansiyelini Avrupa-Asya ticareti başta olmak üzere dünya ticaretine tam olarak sunabilmesi için acilen hayata geçirilmesi gereken iyileştirme çalışmaları ve yatırımlarda Türkiye olarak bölgedeki lojistik gücümüzle öncü rol üstlenmeliyiz. ”dedi.
Özellikle pandemi sonrası dönemde küresel tedarik zincirlerinde Çin’e olan bağımlılığın kırılması amacıyla başlatılan dönüşüm çerçevesinde Çin devre dışı bırakılacak, yakınlaştırılacak ve “arkadaş”ülkelerden tedarik için “Küresel Ağ Geçidi”Ve “Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Koridoru Projesi (IMEC)” Bunun gibi yeni tedarik zinciri stratejilerinin yeni ulaşım projelerini de beraberinde getirdiğini belirten Aras, “Ancak IMEC, şimdiden İsrail-Gazze savaşının gölgesinde ölü doğmuş bir proje olarak tanımlanmaya başlandı. Bölgemizde devam eden koridor savaşlarında Türkiye’den başlayarak Kafkasya’ya, oradan da Hazar Denizi üzerinden Türkmenistan, Kazakistan ve Çin’e uzanan Hazar Doğu-Batı Merkez Koridoru (Merkez Koridor) projesi dünya lojistiğine girmeye başladı. 2000’li yılların başında gündem. Çağdaş İpek Yolu konseptinin aktif rotası olarak önemli bir potansiyelle öne çıkıyor” dedi.
BATI EKONOMİSİ İÇİN DE ÇEKİM ALANI
Aras, Avrupa Birliği’nin 2019 yılında açıkladığı Orta Asya’ya genişleme stratejisi, batı dünyasının Rusya ve Çin ile giderek gerginleşen ilişkileri (Kuzey Koridoru’nun kullanım dışı olması) ve AB-ABD’nin giderek genişleyen yaptırımlarına odaklanıyor. Rusya ve İran, Merkezi Koridor. Başta Avrupa Birliği ve ABD olmak üzere batı ekonomilerinin burayı cazibe alanı haline getirdiğini söyledi. Ancak Aras, Çin’in Üretim ve Yol Projesi’nin ana arterlerinden birinin Orta Asya’dan geçtiğini unutmamak gerektiğini vurguladı. “Türk Dünyasının bu koridora verdiği değer, ‘Turan Koridoru’ konseptiyle birleştiğinde Orta Koridorun sunduğu potansiyel ön plana çıkıyor.”söz konusu.
UND KORİDORU GÜÇLENDİRMEYE ODAKLANDI
UND olarak Türk Devletleri Teşkilatı, Avrupa İmar ve Yatırım Bankası (EBRD), OECD, Dünya Bankası ve AmCham gibi kuruluşların Türkiye’nin kalkınması için uygulanması gereken iyileştirmeler konusunda çalışmalarına katkı sağladıklarını belirttik. Orta Koridor, Avrupa-Asya ticaretine daha etkin hizmet vermek ve transit maliyetlerini azaltmak amacıyla inşa edilmiştir. Aras şöyle devam etti: “ Öte yandan Avrupa Birliği’nin Küresel Ağ Geçidi Projesi kapsamında 29-30 Ocak 2024 tarihlerinde Brüksel’de gerçekleştirilecek ‘Global Gateway – Avrupa ve Orta Asya Arasında Sürdürülebilir Ulaşım Bağlantısı’ başlıklı Yatırımcı Forumu’nun ana gündemi, ‘Hazar Ulaştırma Koridoru’ olacak. Uzun vadede 15 gün veya daha kısa sürede Avrupa’yı Orta Asya’ya bağlayan çok modlu, modern, rekabetçi, sürdürülebilir, öngörülebilir, akıllı ve hızlı bir koridora dönüşmesi asla tesadüf olarak değerlendirilemez. Bu nedenle küresel lojistik açısından ülkemizin, Orta Koridor’un geliştirilmesinde Avrupalı tedarik zinciri paydaşlarının ortak çıkarlarını vurgulayarak, Küresel Ağ Geçidi projesi çerçevesinde Avrupa Birliği ile işbirliği fırsatlarını en aktif şekilde değerlendirmesi ve çalışma yapması gerekmektedir. Türkiye olarak yukarıda belirtilen iyileştirmeleri Orta Koridor’un “Avrupa ayağında” hızla hayata geçireceğiz. Artık işleri daha da kötüleştirmenin zamanı geldiğini söylüyoruz.”
